70’ine kadar gür sakallı dövmeli bir erkekti. Şimdiki halini görenler gözlerine inanamıyor
6 mins read

70’ine kadar gür sakallı dövmeli bir erkekti. Şimdiki halini görenler gözlerine inanamıyor

70 YAŞINDA CİNSİYET DEĞİŞTİRDİ

Price 60 yıldan fazla bir süre ‘umutsuzluk’ içinde yaşamış, içinin boş olduğunu hissetmiş, ‘yalnız zamanlarını ağlayarak geçirmiş’ ve kendini ilişkilerden soyutlamış. Ancak şimdi 2022’de geçiş yaptığı yeni cinsiyetiyle hep hayalini kurduğu hayatı yaşayan Phillis aşçı olan 48 yaşındaki kocası Steven ile tanışıp evlendi.

GİZLENMEK İÇİN HERŞEYİ YAPTI

Phillis 50 yaşındayken boşanmayla sonuçlanan ilk evliliği sırasında bile mücadelelerinden kimseye bahsetmedi ve yıllarca sırlarını sakladı. Phillis aşırı erkeksi olmak ve kadınsı dürtülerini gizlemek için elinden geleni yaptı; dövmeler yaptırdı, gür sakal bırakt, ‘hiçbir kadınsı yanı olmayan’ kıyafetler ve mobilyalar satın aldı. Ancak hiçbir zaman geçmeyen hisleri onu ‘acınacak derecede mutsuz’ etti.

Ancak 2022’de Phillis’in 20 yaşındayken kendine verdiği bir sözü hatırlamasıyla bir dönüm noktası yaşandı: ‘Yaşlı da olsa bir kadın olacağına’ dair bir sözdü bu. Phillis, “Geçiş sürecine ilk başladığımda, dünyada her şeyden çok istediğim şey aşkı bulmak ve kendimi bir erkeğe adamaktı,” dedi. Şöyle devam ediyor:

‘Bu bir kasırga oldu, geçiş yapmamın üzerinden bir yıl bile geçmedi ve ben şoke oldum. Tüm bunları bu kadar kısa sürede nasıl geliştirebildim? Her şey yerli yerine oturdu. ‘Hayattaki en büyük korkum gerçek aşkı hiç tatmadan ölmekti. İşte şimdi gerçek aşkı tanıdım”.

Phillis henüz beş yaşındayken ‘bir kız olması gerektiğini’ bildiğini, ancak her zaman istediği hayatı yaşamaya başlamasının 60 yıldan fazla sürdüğünü söyledi. Ocak 2022’de hormon replasman tedavisine (HRT) başladıktan sonra Phillis ‘bu sıska, şekilsiz adamdan’ ‘kıvrımlı’ bir kadına dönüştü ve Kasım 2022’de “yeniden dünyaya geldi”.

O zamandan beri cerrahi kastrasyon geçiren Phillis, şu anda sadece östrojen aldığını, kendini ‘sağlıklı’ hissettiğini ve ‘harika formda’ olduğunu söyledi. Bir zamanlar aynada kendisine bakan kişiyi tanımıyor ya da hatırlamıyor bile. “Phillis’i aynada ilk gördüğümde dışarıdaydı ve bir daha asla geri dönmeyecekti ve diğer kişi de o gün öldü” dedi. Phillis yaşadığı kimi tatsız deneyimlerden ötürü neredeyse ‘romantizmden vazgeçiyordu’ – ta ki bu yıl Mart ayında telefonunda Steven’dan gelen bir mesajı görene kadar. O süreci “Muhtemelen yaklaşık üç ayımı farklı erkeklerle sohbet ederek geçirdim ve bu tam bir kabustu. Dolandırıcılar, sahtekarlar, para isteyen ya da sadece bir şeyler uyduran, sizinle asla konuşmak istemeyen insanlar, sonunda, artık bunu yapmayacağıma karar verdim. Belki bir arkadaşlık sitesi falan denerim diye düşündüm ama sonra Steven Mart ayında bana mesaj attı ve ben de ‘Bunu son bir kez daha deneyeceğim’ diye düşündüm” sözleriyle anlatıyor.

Mesaj Phillis’in ilgisini çekti ve o sırada Seattle’da yaşayan Steven’a ‘şans verdi. Facebook mesajına yanıt vermeye karar verdi. Steven mesajında şunları yazmıştı: ‘Merhaba, ben Steven, buralıyım. Hoşuna giderse bana geri dön’.

Gergin bir şekilde öğle yemeği için yüz yüze buluşmadan önce bir hafta boyunca mesajlar ve görüntülü sohbetler aracılığıyla çevrimiçi konuştuklarını söylüyor Phillis. “Ben aşk ve bağlılık istiyordum, sıradan ya da sapıkça şeyler istemiyordum, eski moda aşk ve bağlılık istiyordum . Steven bunu getirdi. Kalbime çok dokundu” diyerek anlatıyor duygularını Phillis.

Phillis Steven’a kendisiyle evlenmesini istediğini ima etti ve internette ilk kez bağlantı kurduktan sadece birkaç hafta sonra Steven Nisan ayında kanarya pırlantalı bir yüzükle resmi olarak evlenme teklif etti.

Çift 9 Mayıs’ta Steven’ın anne ve babasının şahitliğinde evlendi ve ‘harika’ geçen balayı için iki hafta boyunca ülke çapında bir yolculuğa çıktılar. “Doğru gelinliği aradım durdum ve siyah, transparan bir kumaştan yapılmış ve üstünde çiçekler işlenmiş bir elbisem vardı, o da bunu çok sevdi, ben de düğünümde bunu giydim ve küçük topuklu ayakkabılar giydim,” diyor Phillis sevinçle.

Yeni evliler daha sonra Temmuz ayında Washington’daki yeni dairelerine taşındılar ve şimdi birlikte ‘daha eğlenceli zamanların’ tadını çıkarmayı, evlilik hayatına alışmayı dört gözle bekliyorlar.

Çift birbirini sadece birkaç aydır tanıyor olsa da, Phillis ‘beklemek’ istemediğini ve en önemlisi Steven’ın kalbine ‘neşe’ getirdiğini ifade diyor. “Bu açıdan baktığımda 70 yaşındayım. Erteleyip bekleyebilirim ve tadını çıkarmak için daha az zamanım olur ya da şimdi tadını çıkarabilirim ve sürdüğü sürece tadını çıkarabilirim,” diyerek ruh halini özetliyor.

Phillis hayattaki en büyük korkusunun ‘gerçek aşkı hiç tatmadan ölmek’ olduğunu ve evli bir kadın olacağını hiç düşünmediğini vurguluyarak şimdi ‘hayat nereye götürürse götürsün’ tadını çıkarmak istiyor ve bir gün yeniden resim yapmaya başlamayı umuyor.

Aşkı bulmak isteyen herkese geçmiş ilişkilerinin yükünü geride bırakmalarını tavsiye ediyor ve geçiş sürecinin bir sonucu olarak hala zorluklarla karşılaşıyor olsa da artık geleceği hakkında endişelenmiyor. Phiilis’e göre yaşamdaki ‘en harika şey hayatını başka bir insana adamak “.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir