CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, Adalet Bakanlığı bütçe görüşmelerinde “Bu rakamlara göre bir savcı bir dosyayı 1 saat 12 dakikada inceliyor, hakim toplamda 2 saatte kararını veriyor. Bunun adı Şipşak adalet. İcra, iflas, nafaka davalarında büyük artış var, Adliyeler artık adalet dağıtan yerler olmaktan çıktı krizi paylaştıran mekanlara dönüştü” diye konuştu. Hrant Dink’in katili Ogün Samast’ın tahliyesine tepki gösteren Kılıç, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a, “Samast’ın arkasındaki örgütün ortaya çıkarılması” çağrısında bulundu; Uğur Mumcu davasını da gündeme getirerek, “30 yıldır bulunamayan Oğuz Demir nerede?” diye sordu.
TBMM Plan Bütçe Komisyonu’nda Adalet Bakanlığı’nın 2024 bütçesi görüşülüyor. CHP İzmir Milletvekili ve Anayasa Komisyonu Üyesi Sevda Erdan Kılıç, Adalet Bakanlığı bütçesi görüşmelerinde yaptığı konuşmada, yeni açılacak cezaevlerinden, hakim ve savcıların iş yüküne; Ogün Samast’ın tahliyesinden faili meçhul kalan Uğur Mumcu davasına kadar çok sayıda konuyu gündeme getirdi.
Sevda Erdan Kılıç, bütçe görüşmelerinde şunları söyledi:
“BÜTÇEDEN YİNE CEZAEVİ ÇIKTI”
“Üzülerek görmekteyim ki; bütçeden bizim payımıza yine bol bol cezaevi çıkmış. Her yıl çok sayıda cezaevi yapmak, artık bir rutin haline gelmiş durumda. Adalet reformu demeye başladığınız 2006’dan bu yana her yıl yeni cezaevleri açtınız. 2019 yılında 26 adet, 2020 yılında 23 adet, 2021 yılında 32 adet. 2023 yılında 19’da ceza infaz kurumu.
2024’TE 12 CEZAEVİ DAHA AÇILACAK
Bakın şimdi bugün burada 2024 yılı için hedef koyuyorsunuz, 2024 yılında ülkede hali hazırda sayısı 285 adet olan ceza infaz kurumlarına 12 tane daha eklemeyi düşünüyorsunuz. Yetmiyor, 2025 için de 8 ceza infaz kurumu daha tahmini rakam koymuşsunuz
BU CEZAEVLERİNDE KİM KALACAK?
Ceza İnfaz Kurumlarından biz de çok sayıda şikayet alıyoruz, evet ceza ve infaz kurumlarının kapasite fazlalığından tutun; hizmetlere kadar çok sayıda sorunu var. İktidarın görevi cezaevi açmak değildir suç önüne geçebiliyormusunuz ona bakmak lazım. Ama gelin bir de her yıl vatandaşların cebinden aldığınız vergilerle yaptığınız bu cezaevlerinde kimler kalıyor, onlara bakalım: Meclis’e gönderdiği milletvekilleri kalıyor. Milletvekili Can Atalay, bugün niye cezaevinde? Halkın avukatıyız diye yola çıkıp, Soma’da madenci tekmeleyen bürokratlarınıza karşı madende çocukları ölen halkı savunan avukatlar kalıyor. Selçuk Kozağaçlı ve diğer avukatlar neden cezaevinde? Bu memleketin parkına, ağacına, taşına toprağına sahip çıkanlar kalıyor. Tayfun Kahraman neden cezaevinde? Cezaevlerinde, sosyal medyada eleştiri özgürlüğünü, ifade özgürlüğünü kullanan gençler kalıyor. Mesleğini yapan gazeteciler kalıyor.
Onlar cezaevindeyken, Kadın cinayeti işleyen erkekler televizyonlarda evlilik programlarında boy gösteriyor, vergi kaçıranlar, hırsızlık yapanlar, dolandırıcılık yapanlar yeni suçlar için adeta sırtları sıvazlanırcasına serbest bırakılıyor, katiller bırakılıyor!
SAMAST’I KULLANAN ÖRGÜTÜ ORTAYA ÇIKARIN
Sayın Bakan, Hrant Dink’in öldürüldüğü o karanlık dönemde Rahip Santoro öldürüldü, katili serbest bırakıldı; Malatya’da Zirve Yayınevi’nde 3 Hıristiyan öldürüldü, katilleri önce serbest bırakıldı sonra itiraz üzerine tutuklandı. Bu 3 azınlık cinayetinin de arkasındaki karanlık hala aydınlığa çıkarılmadı. Bu sistematik karanlığı aydınlığa kavuşturmak yerine bu ülkeyi aynı karanlığa hapsettiniz.
UĞUR MUMCU SUİKASTİNİN BOMBACISI NEREDE?
Biz zaten her aydınımızın katilinin ardında aynı silüeti gördük, İşte Uğur Mumcu dosyası burada duruyor. 30. yılında hala aydınlatılamayan bir faili meçhul dosyası. Daha geçen ay duruşması oldu. Ülkenin en büyük aydın suikastinin bombacısı 30 yıldır hala aranıyor. Soruyorum Sayın Bakan Uğur Mumcu suikastinin bombacısı Oğuz Demir nerede?
Peki, Uğur Mumcu davasının dosyasında kimin adı var? Mustafa Doğan İnal’ın adı var. Cumhurbaşkanını Avukatı İnal, bu davada Mumcu’nun katillerinin avukatı olarak yer aldı. Bunları söylediğim için bu avukat bana bir de 250 bin TL tazminat davası açmış. Anında dosya işleme alınıp tebligat yapıldı.25 yıllık avukatım, böyle hız görmedim.
Başka ne var bu bütçede? Adalet Sarayları var, Mahkemeler var. Yurttaştan Adalet için aldığınız verginin, yarısını aktardığınız mahkemelerde neler oluyor? 2023 yılında bir savcı başına 1580 dosya düşmüş. Bu ne demek? Bir savcı bir dosyaya sadece 1 saat 12 dakikasını ayırabilmiş yıl boyunca. Hakim başına düşen dosya sayısı ise 835. Yani bir hakimin bir dosyaya ayırdığı süre sadece 2 saat 12 dakika.
“MAKUL SÜREDE YARGILANMA HAKKI İHLAL EDİLİYOR”
Hukukta bir süre tanımı vardır o da makul süredir ve adil yargılanma hakkının temelidir. Bu hakkın ihlal edildiğini de biz değil bizzat Anayasa Mahkemesi söylüyor. Anayasa Mahkemesi 55 bin davada makul süre hakkının ihlal edildiğini açıkladı. 55 bin karara rağmen harekete geçilmediği için de 10 Ekim günü artık makul süre başvurularına bakmayacağını açıkladı. Yani hedef süre gibi uydurma tanımlarınız yüzünden süreler konusunda hakimler havlu attı, savcılar havlu attı bu ülkenin en yüksek Mahkemesi olan Anayasa Mahkemesi havlu attı!
Dava dosyaları hakimlerin, savcıların, adliyelerin boyunu aştı! İşte icra davaları, bu bütçede yazıyor, tarihinin en yüksek noktasında. Kiracı davaları, tahliye davaları, alacak davaları, iflas davaları. Adalet dağıtılan mekanlar olması gereken Adliyeler, bugün artık kriz dağıtılan mekanlar haline dönüşmüştür. Bugün yaşanan dosya yoğunluğunun en büyük nedeni içinde bulunduğumuz ekonomik krizdir. ve bu krizi hakim ve savcıları yarıştırarak, aşamazsınız. Bu nedenle 2024 bütçesi için dosya yoğunluğunu aşma hedefi olarak koyduğunuz hakim ve savcı atamaları bu yaraya pansuman olmaz.
Sorunlar saymakla bitmez. Tüm bu sorunların çözümü için sistem değişikliği gerekiyor. Bu sorunların çözümü de güçlü meclis, bağımsız yargı, istikrarlı bir yürütme ile olabilir.”